DGS sınavları çoğunlukla adayın problem çözme, analitik düşünme becerilerini ölçmeye odaklanmıştır. Çokça mantık soruları bulunur. Yoğun olarak bilgiye dayalı sınavlar değildir. Matematik sınavı, temel seviye lise matematik bilgisi ile çözülebilir. Bu sınavın kolay olduğu anlamına gelmez, zor olduğu anlamına da gelmez. Bu sınava giren kişiye göre değişecektir.
Fakat YKS sınavından kolay olduğu kesindir. 2 yıllık yüksekokullarda okuyan çok sayıda öğrenci YKS'de hiç bir lisans programına puanı yetmemesine rağmen DGS ile LYS'de puanı yüksek sayılabilecek lisans bölümlerine girebilmektedir.
Lisans programlarında boş kalan kontenjanların bir şekilde doldurulması gereklidir diye düşünülüyor ve bu nedenle DGS sınavı ile bilgiye dayalı soruları çözemeyen veya yeterince bilgiye sahip olmayan öğrencilerin arasından problem çözme, analitik düşünme becerisi yüksek olan kişiler seçilmek isteniyor olabilir.
DGS kontenjan sayıları da az değildir. Örneğin 2018 yılında ilan edilen boş kontenjan sayısı 130.134'tür. Başvuran aday sayısı 180.717, birinci yerleştirmede yerleşen aday sayısı 94.388'dir. Yani başvuranların yarısı ilk yerleştirmede bir lisans programına yerleşmektedirler. Ek yerleştirmede ise 7.295 aday bir lisans programına yerleşmiştir. Yani DGS'ye giren bir adayın bir lisans programına yerleşme şansı %50'den fazladır (2018 yılı için tam olarak %56,2).
Sonuç olarak eğer önlisans programında okuyorsanız, okula başlar başlamaz DGS sınavlarına hazırlanmanızı öneririz. DGS size kolay da gelebilir zor da. Kolay da olsa, zor da olsa sonuç olarak sınava giren her 2 kişiden birisi lisans programına yerleşmektedir. 2 yıllık süre içinde önemli bir ilerleme kaydedilebilir. Hiç zaman kaybetmeyin.